19 Mart 2012 Pazartesi

KAPILAR

           Hepimiz en az bir kez çıkmışızdır bir kapıdan, dönmemek üzere. Bu bazen bir baba ocağı, bazen asker ocağı, bazen de yalancı bir sevgilinin yalancı kapısıdır, aslında hiç girilmemiş olan.

         
          Yıllar sonra her nasılsa bir kez de olsa geçersek o kapının karşısına, vay be diye derin bir soluk alıp,  siyah beyaz bir film tadında düşleriz yaşadıklarımızı, yaşamadıklarımızı,acılarımızı,sevinçlerimizi, hayallerimizi, ısdıraplarımızı.  Keşkeyle başlayan cümlelerimiz vardır iyikiyle biten,  bizi çoğu zaman teselli eden.


           Yaptıklarımız değil yapamadıklarımızdır, başardıklarımız değil başarısızlıklarımızdır firar sebebimiz.

           "Özgürlük bu kapıdan çıkmakla başlar ve başlayan her şeyin bittiği gibi elbette biter"

         

         

         
          Perdenin kenarından davetsizce giren ışık hüzmeleri hafiften aydınlatırken salonu, karanlık koridordan belli belirsiz görünen sokak kapısından dönmemecesine bir kaçış planlıyorsun. Seni burada tutan aslında sadece sonsuz korkuların.

          Haklısın hemde çok haklı. Ne kadar çok seviyorsan o kadar korkarsın hayattan.
           Ama bu, pişmanlıklarının yapamadıklarından, yaşayamadıklarından kaynaklandığı gerçeğini değiştirmezki.

         
         


          Kapalı kapılarım vardı bazen istesemde açılmayan,açılamayan ve hatta yaklaşılamayan. Pencerelerimdi tek dostum gören gözlere açık.

          Uzaklarda çok uzaklarda küçük bir orman evinde yanan sarı ve bir o kadar sıcak ışıktı hayallerim sadece. Çayını içerken görmüştüm perdesinin kenarından tanımadığım dostu.
         

          Yeni ışıklar arıyor gözlerim...


          Bütün hayatımız dediğimiz şey başka bir yaşamın rüyası olmasın diyorum kendi kendime.

          Şöyle bir kendimden geçivermişim diyordur ölen cocuk diğer tarafta.
          Yoksa nasıl açıklanır çocuk ölümleri.

          Kabus gördüm yine " Bütün kapılarım yandı hayallerimle."






UNUTULMUŞ

Büyük sözlerim yoktu dilimde,
Öylece baktım usulca resmine,
biliyorum,
tepside kalmış fazladan bir çay gibiyim,
dumanı sönmüş, soğumuş
kendi halinde

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder